SOHBET.EĞLENCE.ARADIĞIN.HERŞEY.BU.ADRESTE www.aksaray-clup68.tr.gg

"müjde"

Adam eve geldiğinde doğru karısının yanına gitti.

- Müjde karıcığım. Hani daha pahalı bir evde oturalım diyordun ya, en
sonunda istediğin oldu.

Kadın heyecanla; "Taşınıyor muyuz?" diye sevinçle sorunca,

- Yok canım. Ev sahibi kirayı artırdı da. Açık ağızlı

"yedi yıl"

Uçuş esnasında Azrail gelir kaptan pilota der ki; "Hadi vakit tamam
gidiyoruz."

Kaptan cevaplar; "Aman. Olay benim için tamam da, arkada 287 kişi
var. İzin ver, bu işi inişten sonra halledelim."

Azrail cevaplar; "Sen neden bahsediyorsun! Ben onların hepsini arkada
toplayana kadar 7 yılımı harcadım."

"ya biz kazanırsak"

Siyasiler boş yere kavga ederse ekonomi de vatandaşa kalır... Temel, Dursun ve İdris'in parasızlıkları canlarına tak eder. Bir taraftan işsizlik bir taraftan geleceği kapkara bir siyaset... Ekonomi ve enflasyonu bırakan siyasiler devamlı kavga ederler... Bunlar da oturur geleceğimizi, yani ekonomi, işsizlik nasıl çözülür onu tartışırlar. İdris söz alır: - Uşaklar ben en hızlı kalkunmanun yolini buldum... Bi uçak filosu yolliyalum. New York'i bombaliyalum... Sora da Amerika bize atom atar. Teslim oluruk. Sora da Japonya gibi çikaruk ortaya aha zengin oldun... Dursun atılır: - Ula daha kolayi varken öyle niye edeyruk... En iyisi Amerika'ya savaş ilan edelum Beşinci Filo oriya çıkarma yapar... Savaşı kaybederuk... Ardından Almanya gibi ortaya çikaruk aha zenginsun. Sonunda Temel atılır, kafasını kaşır ve: - Ula uşaklar ya savaşi biz kazanursak, oni hiç hesap etmedunuz...

"helal et"

Müslüman kardesler bir gün bir araya gelip toplanmislar ve söyle hep beraber bir yemek yemek istemisler. Böylece Müslüman kardesler büyük bir Restorana gitmisler ve illeki bir et yemegi yicez diye tutturmuslar. Müslüman kardesler Helal etten yemek yemek istediklerini söylerler.Ama siz gelin de su sansa bir bakin. Koskoca Restoranda hic bir tane et kalmamis. Böylece Restorandaki Ascibasi Temel zor durumda kalmis ve yanindaki yardimcilari da hastalanmislar ise gelememisler.Tabi son care olarak Ascibasi Temel Müslüman kardeslerin yanina gider,özür diler ve Restoranda hic et kalmadigini ve hemen gidip alacagini söyler ve beklemelerini rica eder. Müslüman kardesler de: " hadi bekleyelim" demisler ve Asci basi Temel giderken, müslüman kardesler etin yine helal et olmasi gerektigini söylemisler.Ondan sonra Ascibasi Temel koskoca sehirde bir tane Kasab bulamaz. Asci basi böylece umutsuz bir sekilde tekrar restorana gitmeye baslarken, sans eseri bir tane Kasab bulur ve Kasab dükkaninda sadece Helal Et sattiklarini yazarlar ve böylece Ascibasi Temel hemen girer ve ordan et alir. Tekrar Restorana gider ve hemen yemegi hazirlamaya ve pisirmeye baslar. Sonunda pisirdikten sonra Müslüman kardeslerin yanina gider ve servis eder. Böylece Mülüman kardesler tekrar sorarlar: "Helalmi". Asci Basi Temel : "Helal ,Helal" demis.Müslüman kardesler yemegi yerler ve degisik bir tadi oldugunu fark ederler cok severler ve yerler. Sonra Müslüman kardesler gelip Ascibasiya sorarlar: Ya siz hangi etten aldiniz? Tadi Cok Güzel" demisler. Ama nedense Tadinda bir degisiklik vardi. Acaba bu etin tadi neden degisik" diye sormuslar:Asci basi Temelde: Uy, Ula tabi degisuk olacak, hacan ben bu yemegu domuz etundan yaptum daa ,diye Cevab verir. Müslüman kardesler sinirlenerek:Ulan öyle sey olurmu Müslümanlarin Domuz eti yemedigini bilmiyormusun,biz senden Helal et istedik,Domuz eti istemedik." Ascibasi Temelde: "Ula siz kendinuz dedunuz pize helal cesilmus bir et al diye ve bana hancü etten almamu söylemedunuz. Bende cittum size helal cesilmus pir Domuz eti aldum daaaa. Sizun sucunuz"

"paraşüt"

Amerikalı, Rus ve Karadenizli aynı otelde kalırken gece yarısında yangın çıkar. Panik içinde yukarı katlara koşarlar. Çaresizlik içinde Amerikalı, odada duran bir şemsiye bulur, "Başka şansım yok" diyerek şemsiyeyi açıp atlar. Şemsiye sağlamdır, Amerikalı paraşütle iner gibi sağ salim yere varır. Bunu gören Rus, yandaki odadan başka bir şemsiyeyi bulup paraşüt gibi kullanarak atlar; o da kurtulur. İkisi de yukarıya bakarak merak içinde Temeli beklerken yanlarına, hızla dusen bir cisim çarpar. Gidip bakarlar: Temel. Hayatta ama kan revan içinde ve her tarafi kırık. Amerikalı merakla: "Ne oldu?" diye sorunca Temel; "Şemsiye bulamadım. Ama dolapta yağmurluk vardı" demiş.

"makine"

Temelle dursun türkiyede iflas edince almanyaya gitmeye karar vermişler.Bir buluşma noktası belirlmişler ve her yıl sonu orada buluşacaklarmış.Aradan bir yıl geçmiş ve temel beş parasız perişan biçimde gelmiş ve bir de bakmış ki karşıdan konvoy halinde mercedesler geliyo.Mercedesler durmuş ve içlerinden bi sürü korumaların yanında Dursun çıkmış.
Temel merak etmiş ve sormuş olum sen naaptın da böyle zengin oldun?
Dursun demiş yaa ben bi mastürbasyon makinesi yaptım 15 sent atınca çalışıyo,katılım çok oldu ben de böyle zengin oldum.Temel peki deyip ayrılmış.Aradan bir sene daha geçmiş.Dursun gene aynı servete sahip gelmiş.Bi bakmış ki Temel helikopterler,uçaklar,arabalar geliyo.Dursun Temele sormuş olum sen naaptın da bi senede bu kadar zengin oldun diye.Temel demiş ben de bi mastürbasyon makinesi yaptım,15 cent atınca çalışıyo ama 30 dolar atmadan bırakmıyo.

"yanıklar"

Temelle Dursun bir gün Amerika da dolaşıyorlarmış bir bakmışlar ki bir okul yurdu yanmakta Temel Dursuna demişki
- Ula Dursun ha bunlar gavur evladi ama gel haçen bunlara yardum edelum
Dursunda
- Tamam
demiş Temel yukarı çıkmış çocukları teker teker çocukları aşağı atıyormuş bir müddet sonra Temel zenci çocukları atmaya başlamış aşağıdan Dursun'un sesi gelmiş
- Ula Temel yanuklari birak sağlam olanları at...

"zenci"

Temel amerikada bir gece kalacakmış fakat oteller full dolu yalvar yakar bir oda bulmuş fakat odayı sabaha kadar bir zenciyle paylaşmak zorundadır.Odayaçıkar zenci adam yatakta uzanmaktadır,şöyle bir temele bakar temelde aşağalarmış gibi onu süzmektedir adam kendisini küçük gördüğünü fark etmiştir.Gece olur yataklarına çekilirler temel resepsiyonu arayarak yarın beni sabah 7 de kaldırın der ve yatar sabah saat 6 gibi zenci temelin suratını siyaha boyar ve çıkıp gider.Saat 7 de resepsiyondan ararlar
Bey efendi saat 7 uyandırmamızı istemiştiniz derler.
Temel kalkar ve lavaboya gider aynaya baktığında şaşırır ve bağırmaya başlar:
Ula salaklar yanlış adamı uyandırmış.

"telefon"

Temel Fransız ve İngiliz bir toplantıya katılmışlar.
Fransız:
- Biz yerin 50 metre altına indik ve telefon bulduk demekki bizim atalarımız yıllar önce telefon kullanıyorlarmış.
İngiliz:
- Biz yerin 100 metre dibine indik telefona rastladık.Demekki yıllar önce atalarımızın ataları telefon kullanıyorlarmış.
Sıra Temel'e gelmiş.
Temel:
- Biz yerin 500 metre altına indik hiçbirşey bulamadık demekki bizim atalarımız asırlar önce telsiz telefon kullanmışlar.

"furdi furdi furildi"

Temel Dursun'a aile mezarlığını gezdiriyormuş. - İşte şunun şu kadar leşi var bu benim amcamin oğlidir odur budur şudur diyormuş. Sonra Dursun Temele - Ula ha şu mezarı geçtik demiş. Temel'de - O heç bir şey edemedi poki pokine öldi demiş...

"Fbi adayı"

ingiliz alman ve bizim temel fbı ajanı olmak için amerikaya eğitim almaya giderler uzun süren ders aşamasından sonra elemelerin yapılacağı yüksek bir binanın üst katlarından birine götürülürler ve burada kendilerine : _iyi bir ajan ülkesi için her şeyi yapar diyerek ellerine birer tabanca tutuştururlar. _içeriki odada senin eşin var ve devletin sırlarını sattı git onu vur, diye almanı gönderirler odaya alman ağlaya sızlaya gelir yapamadığı bellidir ve elenir.sonra ingilizi gönderirler o da başarılı olamaz sıra temele gelmiştir. odaya hışımla dalıp kapıyı çarpar ve ardından tabanca sesleri gelmeye başlar bir süre sessizliğin ardındanda büyük bir gürültü ile cam kırılma sesleri gelir dışarıda bekleyen heyet hemen odaya girerler ama oda da temelden başkası yoktur ve odanın camı kırılmıştır...